
25 Şubat 2017 04:50
Aydın'da 17 kişinin jeotermal santralinden sızan gazdan
zehirlendiği ve şirketin olay duyulmasın diye zehirlenenleri otele
yerleştirdiği iddia edildi.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Aydın yöresinde jeotermal enerji santrallerinin yarattığı
çevre ve sağlık sorunları gittikçe büyüyor. Aydın Umurlu’da, jeotermal enerji
santrali yakınında yaşayan vatandaşlardan 17’sinin çıkan gazlardan
zehirlendiği, şirketin bu olayın duyulmasını önlemek için 17 kişiyi otele
yerleştirdiği iddia ediliyor.
UMURLUYU NEREYE TAŞIYACAKSINIZ?
İddianın sahibi Aydın Çevre Kültür Derneği (AYÇEP) Başkanı
Mehmet Vergili. Vergili, Umurlu’nun yanından geçen Emirdoğan Çayı kıyısındaki
Küme Evlerinde oturan 5 ailenin jeotermal gazlarından zehirlenmeleri üzerine
şirket tarafından Umurlu yakınlarındaki Tralles Oteline götürüldüklerini
söyledi. Yaklaşık 5-6 gündür otelde kalan 17 kişinin bir süre daha otelde bütün
masrafları şirket tarafından üstlenilerek konuk edileceğini belirten Vergili,
iddiaları yerinde araştırmak üzere Umurlu’ya giderek vatandaşlarla konuştuğunu
dile getirdi.
Umurlu’daki durum ile ilgili görüştüğümüz Vergili şunları
anlattı; “Zehirlenenlerin yakınları ile görüşmeye gittik, jeotermal şirketinin
adamları da geldiler. Biz kendilerine ‘burada 18-20 bin kişi yaşıyor. Bu 17
kişiyi otele yerleştirmişsiniz tamam da Umurlu’yu nereye taşıyacaksınız?
Yakalandınız!’ dedik”.
KEÇİLER, TAVUKLAR, GÜVERCİNLER ÖLDÜ
Mahalle sakinlerinden Batur ailesinin gazlardan
etkilenmeleri üzerine otele yerleştirildiğini öğrenen Vergili’ye burada ayrıca
havyan ölümleri de olduğu anlatıldı. Mahalleliler Tahsin Öztosun’un 16
keçisinden 6’sının jeotermal sularının bırakıldığı dereden su içmesi sonrası
öldüğünü söylediler. Mahalleli keçilerin yanı sıra güvercinlerin, 45 tane
tavuğun da jeotermal nedeniyle öldüğünü ileri sürdü. İddialarla ilgili
aradığımız otelden konuyla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi.

‘DAHA ÖNCE DE AİLEYİ HASTANEYE GÖTÜRDÜLER’
Umurlu’da oturan vatandaşlardan Ziynet
Çalıkoğlu’nun anlattıkları Mehmet Vergili’yi destekliyor. Batur ailesinin
komşuları olduğunu söyleyen Çalıkoğlu, aynı kişilerin daha önce de şirket
tarafından hastaneye götürüldüğünü dile getirdi. Çalıkoğlu, “Şimdi bu ikinci
gidişleri. Bir de patlama oldu evler sallandı. Hâlâ korkuyoruz. Bize otele
gidin falan demediler. Kaç gün otelde kalacağım ben. Evim barkım, malım burada.
Biz bu yaştan sonra otelde kalamayız” dedi. Jeotermalin kokusunun Umurlu’nun
içinde de hissedildiğini anlatan Çalıkoğlu, “Millet para kazanacak iyi de benim
sağlığım gittikten sonra neyleyim milletin parasını. Umurlu ayaklanmadı. Bu
suyu buraya kazdırmayacaklardı. Burası Umurlu’nun içerisi sayılır. Milletin
sağlığını düşünsünler, şirketin parasını değil.” dedi.
‘BUHARIN PİSLİĞİN ALTINDA DURUYORUZ’
Yine Umurlu sakinlerinden Fatma Vildan KOAH hastası olduğunu
ve jeotermal yüzünden çok zor durumlarda kaldığını dile getirdi. Vidan, “Oradan
gelen sıcak su nedeniyle zeytinlerimiz bile olmuyor iki yıldır. Buharın,
pisliğin altında duruyoruz gece gündüz. Hele gece çiğ yağıyor gibi yağıyor.
Burayı terk etsin şirket. Bizim başka yere gitme durumumuz yok. El alem para
kazanacak biz burada eziyetini çekeceğiz!” ifadelerini kullandı.
BENZERİ DAĞKARAAĞAÇ KÖYÜNDE DE YAŞANDI
Öte yandan Aydın Tabip Odasının önceki dönem başkanı olan
Dr. Metin Aydın, yörede önce jeotermallere yakın incirlerin kirlenerek yok
olduğunu, sonra arıların öldüğünü belirterek; “Şimdi ise Umurlu’da tavuk ve
keçiler içtikleri akışkanlar nedeni ile ölmeye başladı. İnsanlar ölmesin diye
jeotermal işletme halkı otele taşımış” dedi. Umurlu’daki bu olayın bir
benzerinin Dağkaraağaçlı köyünde de yaşandığını aktaran Aydın, “Burada köy
muhtarının eşeği akışkan içmeye zorlanmış fakat eşek inat ederek akışkanı
içmemiş ve ölmekten kurtulmuş idi. Aydın’da yaşanan ölümler bizlere gösteriyor
ki yetkililerin jeotermallerin çevreye ve canlı yaşamına zararı yoktur inadı
insanların ölümüne, toplu zehirlenmelere, jeotermal patlamalara, depremlere
neden olacak. Aydın’da ölüm tüm Menderes havzasına yayılıyor” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder