16 Şubat 2017 13:30
Antik kentlerin ortasında ve Türkiye'nin havası en kirli
bölgelerinden biri olan Aliağa’da yer alan termik santrale iptal kararı
verildi.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir Aliağa’da üç yıldır faaliyette olan İzdemir Termik
Santrali’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu iptal edildi. Geçtiğimiz
haftalarda komşu parselde bulunan ENKA termik santralinin ÇED Raporunun
iptalinin ardından İzdemir’in ÇED Raporunun da iptal edilmesi yaşam
savunucuları tarafından “zafer” olarak nitelendirildi. Termik santral antik
kentlerin ortasında yer alıyor.
TÜRKİYE’NİN EN KİRLİ BÖLGELERİNDEN BİRİSİ
Aliağa ilçesi yakınlarındaki 350 MW’lık İzdemir Termik
Santrali’ne karşı yörede yaşayan vatandaşlar ve çok sayıda kurum uzun zamandır
mücadele ediyordu. Türkiye’nin 6. büyük ithal kömüre dayalı termik santrali
olan İzdemir, enerji santrali büyüklüğü bakımından İzmir’de 2. sırada.
Demirçelik, petrokimya tesisleri, gemi söküm, gübre sanayi gibi birçok ağır ve
kirli sanayi kuruluşunun bulunduğu Aliağa-Foça arasındaki bölgede kurulan
santrale karşı Menemen Belediyesi, Menemen Esnaf Odaları, Ticaret Odası gibi çok
sayıda kurum ve bireysel katılımla dava açıldı.

TERMİKÇİLERİN SAVUNMALARI İŞE YARAMADI
İzmir 2. İdare Mahkemesi termik santralin ÇED raporu ile
ilgili açılan bu davada ÇED raporunun iptaline karar verdi. Mahkeme heyeti
oybirliği ile aldığı kararda Bakanlığın ve termik santralin “yeni teknoloji
sayesinde deniz suyu kullanımını 10 kat azalttık. Biriken külleri silobuslarla
taşıyoruz, çevreye yayılmıyor. Tarımsal üretime zarar vermiyoruz. Zeytinliklere
olumsuz etkisi yok” gibi savunmalarını yeterli bulmadı. Mahkeme heyeti ziraat
ve çevre konularında görüş bildiren iki bilirkişinin termik santrale yol veren
değerlendirmelerine de itibar etmezken özellikle, santralin bulunduğu alandaki
antik kentler, sit koruması altındaki bölgeler, tarım ve turizm gibi etmenlerin
göz ardı edildiği sonucuna vardı.


ANTİK KENTLERİN ORTASINDA TERMİK SANTRAL!
Mahkeme, santral alanının Kyme antik kentinin teritoryası
içerisinde olduğu, Foça, Menemen ve Çandarlı gibi arkeolojik sitler açısından
son derece önemli bir bölge içinde kaldığı, Myrina, Aigai, Gryneion, Larissa,
Panaztepe, Phokaia, Pitane gibi önemli antik kentlerin de tesis alanının yakın
çevresinde bulunduğunun altını çizdi. Termik santral kül depolama alanının
yaklaşık 2 kilometre
batısındaki Kozbeyli köyünün kentsel sit alanı bulunduğunu, buranın 26 tescilli
taşınmaz kültür varlığı ve 184 geleneksel konut örneği ile bir müze kent
niteliğinde olduğunu belirten mahkeme, ÇED raporunda bu duruma dair bir koruma
planının olmadığının da altını çizdi.
YAKININDA ‘DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE’ ESERLER VAR
Mahkeme heyetinin kararına dayanak yaptığı diğer konular
başlıklar halinde şöyle;
* Bölgede taşınmaz kültür varlıklarının yanı sıra Foça Özel
Çevre Koruma Bölgesi ve doğal sit alanları, UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal
Mirasının Korunması kapsamında 2013 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne
alınan “Ceneviz Ticaret Yolunda Akdeniz’den Karadeniz’e Kale ve Surlu
Yerleşimleri” temasının önemli aktörleri arasında yer alan Foça ve Çandarlı
Kaleleri var.

‘TURİZME ETKİSİ NE OLACAK BELLİ DEĞİL’
* ÇED raporunda bölgedeki turizm faaliyetlerinin projeden
nasıl etkileneceğine dair bir değerlendirme yok.
* Termik santral gibi önemli tesislerin kurulacağı alanlara
ilişkin çevresel etki değerlendirmelerinin sadece tesisin kurulacağı parselle
sınırlı kalmaması, çevre parseller, yerleşim alanları ve arkeolojik alanlara
ilişkin etkilerinin de dikkate alınması gerekir.


BİLİRKİŞİ HEYETİ YETERSİZ
* ÇED raporunu hazırlayan ekipte, kültür varlıklarının
tanımı ve korunması konusunda uzman arkeolog, sanat tarihçisi, restoratör
mimar, restoratör ve konservatör yok. Kyme gibi bir antik kentin teritoryası
içinde kalan bu ve benzeri önemli tesislerin, kültür varlıklarına etkilerinin
belirlenmesinde konunun uzmanı meslek gruplarından kişilerin bulunması gerekir.
* Termik santralin ÇED Olumlu Kararı’nın alındığı dönemde
mevcut plan kararlarının tesisin kurulmasına olanak tanımamakta. ÇED Olumlu
Kararı’nın alınmasının ardından, termik santral ve kül-cüruf depolama alanına
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan imar planı
değişikliklerinin yürütmesi Danıştay Dava İdareleri Kurulu’nca durduruldu.
* Yörenin kümülatif anlamda çevresel taşıma kapasitesinin
geçmişten günümüze nasıl değiştiği konusunda net bir açıklama yapılmamış.

‘BU KARAR BİR ZAFER!’
Mahkeme kararını değerlendiren davanın hukukçularından Diler
Bosut Güven ve Gülay Mete, kararı “zafer” olarak nitelendirdi. Bu ÇED iptalinin
ardından işletmenin durdurulması gerektiğini ifade eden hukukçular, gerek ENKA,
gerekse son İzdemir ÇED’leri iptalinin yörede yaşayan insanların sağlıklı bir
çevrede yaşama hakları için son derece olumlu kararlar olduklarını dile getirdiler.
DERHAL MÜHÜRLENMELİ
İzdemir Termik santralinin ikinci ünitesine karşı açılan
davanın avukatlığını yapan EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı da
mahkeme kararının 30 gün içerisinde uygulanarak santralin mühürlenmesinin hukuk
devletinin gereği olduğunu söyledi. Kararın uygulanması için davanın tarafları
kadar farklı kurumlara da görev düştüğünü belirten Cangı şunları söyledi;
“İzmir Barosu, TBB’nin müdahil olması lazım. Santral, İzmir Büyükşehir
Belediyesinin (İBB) ruhsatı olmadan çalışmaya başlamıştı. Bu ciddi bir hukuksuzluktu.
Ucube bir durumdu. Şimdi İBB’nin elinde mahkeme kararı var. Derhal uygulamaya
koyup gidip mühürleme işlemi yapması lazım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder