Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi, Ilısu Barajı ile ilgili
raporunda barajın sadece tarih değil tüm Dicle Vadisi için yıkım olacağı
belirtildi.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Hasankey’i Yaşatma Girişimi tarafından hazırlanan
"Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Son Durum Raporu" antik
kentin baraj suları altında kalması ile sadece dünya kültür mirası 12 bin
yıllık bir tarihin değil, Dicle Vadisindeki biyo çeşitliliğin de yok olacağını
ortaya koydu.
Hasankeyfte yaşayan yurttaşları, endemik bitki türlerini,
nesli tehdit altındaki yaban yaşamını bekleyen yıkımı gözler önüne seren
raporda; "Ilısu Baraj projesi kültürel, ekolojik, sosyal, psikolojik
yıkımlara sebep olacaktır" denildi.
EŞSİZ DEĞERLER SULAR ALTINDA KALACAK
Hasankeyf'in baraj suları altında kalmasını önlemek için
yıllardır mücadele eden Hasankeyf Yaşatma Girişiminin 03.08. 2017 tarihini
taşıyan raporunda Ilısu Barajı Projesi’nin bitmesi ile 250’ye yakın höyük, 5
binden fazla mağara, tarihi camiler, minareler, kilise kalıntıları, sahabe
kabirleri, türbeler, tarihi köprüler gibi eşsiz değerler sular altında kalacağı
dile getirildi.
Hasankeyf ilçesinin yüzde 90 gibi büyük bölümü barajdan
etkileneceğinin, aralarında köy ve mezraların da bulunduğu 199 yerleşim yerinin
sular altında kalacağının altını çizildiği raporda, sular altında kalacak
yerleşim yerleri sıralandı; "Batman’ın Beşiri, Hasankeyf ve Gercüş
ilçeleri, Diyarbakır’ın Bismil ilçesi, Siirt’in Merkez, Kurtalan ve Eruh
ilçeleri; Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi ile Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı köy
ve mezralar. Barajın bitmesi ile 10 bini aşkın kişinin büyük kentlere göç
edeceği tahmin edilmektedir".
BARAJIN YÜZDE 96'SI TAMAMLANDI
UNESCO'nun dünya mirası listesine girmek için gerekli olan
10 kriterden 9'unu karşılayan Hasankeyf'in Ocak 2016’da torba yasayla birlikte
bir gece geç saatlerde kabul edilen düzenleme ile sular altında kalmasına vize
çıktığının hatırlatıldığı raporda yüzde 96 oranında tamamlanan barajın
yılında tamamlanarak 2019 yılında su tutmasının planlandığı bilgisine yer
verildi.
Yeni Hasankeyf yerleşim biriminin ulaşımını sağlayacak olan 1 kilometre
uzunluğundaki köprü çalışmalarının hızlandırıldığını, çevre yolundaki viyadükün
yanı sıra Dicle nehri üzerindeki köprü ayaklarının tamamının monte edildiğine
yönelik firma açıklamalarına yer verilen raporda,
Hasankeyf 1 adlı köprünün İstanbul Boğaz köprüsü kadar uzunluğu olacağı ifade edildi.
Hasankeyf 1 adlı köprünün İstanbul Boğaz köprüsü kadar uzunluğu olacağı ifade edildi.
Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yapımı devam eden Türkiye’nin
en büyük 4’üncü, Ortadoğu’nun ise birinci köprüsü Hasankeyf-2’nin ise
tamamlanmasına 700 metre
kaldığı köprünün 2018 yılı sonuna yetiştirilmesi planlandığı dile getirildi.
GÖBEKLİTEPE İLE YAŞIT
Hasankeyf'te sular altında kalacak Hasankeyf Höyüğü ile
ilgili kazı heyeti başkanı Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam'ın "tarihin bilinen
ilk inanç merkezi" açıklamasına ve Japon kazı heyeti başkanı Prof.
Miyake'nin " Hasankeyf Höyük ve Göbeklitepe III. tabakanın hemen hemen
çağdaş olduğu" sözlerine yer verilen raporda, sular altın çok önemli bir
tarihi mirasın bırakılacağının altı çizildi.
MAĞARALAR SULARLA DOLACAK
Hali hazırda dolgu yapılan Hasankeyf mağaraları ile ilgili
bu mağaralardan birisini işleten Ömer Güzel adlı yurttaşın Raporda yer verilen
açıklamaları şöyle; "Hasankeyf’te 6 bin mağara var, mağaralardan biri de
yaşadığım evin altındadır. Bunu daha önce kiler olarak kullanıyorduk. Çünkü,
buranın serinliği neredeyse klimalı bir odanın serinliğindedir. Mağaranın
özelikleri yazın serin kışın sıcak olması. Şu anda hava dışarıda 49, mağarada
ise 25 derece. Eskiden yaşam bu mağaralardaydı"
EKOLOJİK DİNAMİT!
Tehlike arz eden kayaların düşürülmesi gerekçesiyle yapılan
patlatmaların Hasankeyfe büyük zarar verdiğine işaret edilen rapordu, "Bu
kayaların düşürülmesi çalışmalarında dinamitler kullanılıyor. Sağlam olan
kayaların düşürülmeye çalışılması bu işin içinde rantın olduğunu
göstermektedir. Ayrıca Şab vadisi, Saha vadisi ve dere bölgesindeki tüm
mağaralar dolgu ile doldurulacaktır" denildi. Hasankeyf'te dinamit
kullanılarak kayaların düşürülmesinin sosyal medyada geniş yankı bulması
sonrası kamuoyunda yükselen tepkiyi azaltmak için Batman Valisi Ahmet Deniz'in
açıklamalar yaptığına dikkat çekilen rapordu, valinin şu sözlerine yer verildi;
“Bilim Heyeti nezdinde uzman dağcı ekipler tarafından tehlike arz eden kayalar
ekolojik kaya kırıcı teknolojisi ve hidrolik kriko yöntemleriyle kontrollü bir
şekilde kayaların düşürülme çalışmaları yapılmaktadır".
SAHABELERİN VE HZ. ALİ'NİN YEĞENİNİN MEZARI DA...
Hasankeyf'te dinamitle kayaların yok edilmesi ve mağaraların
doldurulmasına yönelik Doğal Yaşamı Koruma Derneği Yöneticisi Emin Bulutun
açıklamalarının yer aldığı raporda, antik kentin İslamiyet açısından da önemli
olan birçok değerinin yok olacağını ortaya koyuyor; Bulut Newala Sahê Vadisi
boyunca 366 sahabenin, Hz. Muhammed’in torunu ile Hz. Ali’nin yeğeninin
mezarının olduğunu belirterek, bu saldırının aynı zamanda inanca dönük olduğunu
da vurgulamış. Raporda, Hasankeyf'teki dinamit patlatmaları sondası HDP Batman
Milletvekili Mehmet Ali Aslan'ın 4 gün süren kendisini kayaya zincirleme
eylemine ve UNESCO'nun Hasankeyfteki gelişmeler karşısındaki sessizliğine de
vurgu yapıldı.
Yerinden taşınan Zeynel Bey türbesinin yanı sıra 7 eserin
daha taşınmasının planlandığının aktarıldığı raporda, bu eserler taşınsa bile
onlarca eserlerin sular altında kalacağı dile getirildi.
BİRÇOK ENDEMİK TÜRÜN SON YAŞAM ALANI
Baraj projesinin Dicle Vadisine etkilerin de ele alındığı
raporda kıtaların, iklimlerin ve canlı türlerinin kesiştiği bölgede yer alan
Dicle Vadisinin, doğal özelliklerini yitirmeden günümüze ulaşmış nehir
ekosistemlerinin en iyi örneği olduğunun altı çizildi. Dicle Vadisi'nin, Fırat
Nehrinin barajlarla doğal yapısını kaybetmesi sonucunda birçok endemik tür için
kalan son yaşam alanı olduğunun ifade edildiği raporda, "Dicle Vadisi,
birçok endemik ve küresel ölçekte nesli tehlike altında canlı türüne ev
sahipliği yaparken, yapılması planlanan HES ve barajlarla; canlı türleri, yok
olmayla karşı karşıya kalıyor. Ilısu Barajı alanında balık türlerinin dışında
bölgede yaşayan bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanları daralacak ya da
tamamen yok olacaktır" denildi. Bölgede endemik ve nesli tehlike altında
olan türlerin olduğuna dikkat çekilen raporda, "Hasankeyf’te yapılan üç
farklı araştırma ve Dicle Üniversitesi araştırmacılarından elde edilen bir
listeye göre, Hasankeyf çevresinde 266 endemik bitki türü olduğu, bunlardan 66
türün GAP ile sınırlı ve 129 türün Türkiye’de ender olduğu tespit edilmiştir.
Sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunduğu tespit edilen 66 türden 44’ü
sadece Dicle havzasında olduğu belirlenmiştir" ifadelerine yer
verildi.
KİTLESEL BALIK ÖLÜMLERİ, İKLİM DEĞİŞİMİ, GÖÇLER...
Raporda, Ilısu Barajı Projesi Hasankeyf gibi yüzlerce
yerleşmeyi de etkilediği, baraj suyu altında kalmasından dolayı bazı hayvan ve
bitki türlerinin besin ve habitatlarının yok edilmesiyle birlikte kitlesel
balık ölümleri, iklimde yumuşama ve doğal yaşamda değişim gibi birçok ekolojik
ve çevresel etkilerine de vurgu yapılırken, arkeolojik kazı
araştırmalarının yeterli düzeyde yapılamayacak olması nedeniyle tarihi bazı
bilgilerin karanlıkta kalacağı uyarısında bulunuldu. Meydana gelecek iç göçler
ve bunların yol açacağı sosyo-ekonomik problemlere de dikkat çekilen raporda,
"Ilısu Baraj projesi kültürel, ekolojik, sosyal, psikolojik yıkımlara
sebep olacaktır" denildi. (İzmir/EVRENSEL)
https://www.evrensel.net/haber/330938/baraj-sadece-tarih-degil-tum-dicle-vadisi-icin-yikim-olacak
https://www.evrensel.net/haber/330938/baraj-sadece-tarih-degil-tum-dicle-vadisi-icin-yikim-olacak
Son Düzenlenme Tarihi: 30 Ağustos 2017 12:26
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder