21 Mart 2022 Pazartesi

21 Mart Dünya Ormancılık Günü | Ülkemiz ormanları sanayi için kurban ediliyor!

 

21 Mart 2022 11:40


Ormancılık Günü'nde, Türkiye'de ormancılığın durumu içler acısı. Doç. Dr. Yücel Çağlar'ın OGM'nin faaliyet raporlarına dayanarak yazdığı makale, ormanlarla ilgili durumu ortaya koyuyor.

 

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Özer AKDEMİR
İzmir

Birleşmiş Milletler 2012 yılında orman varlıklarının önemini vurgulamak için 21 Mart tarihini "Dünya Ormancılık Günü" ilan etti. Türkiye’deki ormanların ve ormancılığımızın geldiği noktaya baktığımızda ise hiç de iç açıcı bir durumla karşılaşmıyoruz.

ORMANLAR VE ORMANCILIĞIMIZ ÇÖKÜNTÜ SÜRECİ YAŞIYOR

Akademik yaşamını ormanlar ve ormancılık üzerine çalışmalarla geçirmiş emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Yücel Çağlar “Uluslararası Ormanlar Günü” ile ilgili yazdığı makalede ülkemiz ormanlarında olan biteni “ülkemizin ne ekolojik ne de toplumsal ve kültürel koşullarının gerekleriyle bağdaştırılabilir” diye tanımlıyor. AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’deki ormancılığın bir çöküntü süreci yaşadığını ileri süren Çağlar, bu yorumu Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) 2021 Yılı İdare Faaliyet Raporu’ndaki verilere dayanarak açıklıyor.

DEVLET MEMURU SAYISI AZALIRKEN SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN SAYISI ARTTI

Öncelikle ormanlarda çalışan emekçilerin durumuna dikkat çeken Çağlar, OGM’de sözleşmeli olarak çalışanların sayısının 700-800’lerden 2020 yılından sonra 5 bini aştığının altını çizdi. OGM’deki devlet memuru sayısının 17 binden 14 bine düşürüldüğünü belirten Çağlar, “geçici işçi sayısı 8 bin dolayındayken 10 bine çıkarılmıştır. OGM’deki zorunlu “rotasyon” uygulamaları ise teknik işgörenlerin yöresel koşullar özelinde uzmanlaşmasını olanaksızlaştırıyor. Bu durumun acı sonuçlarının geçtiğimiz yıl Akdeniz Bölgesindeki orman yangınlarını önleme, özellikle de söndürme çalışmalarında yaşadık” diyor. 2017-2021 döneminde toplam 13,5 bin orman yangını çıktığını ve bu yangınlarda 189,4 bin hektar orman ekosisteminin zarar gördüğünü dile getiren Çağlar, geçtiğimiz yıl çoğunluğu Akdeniz Bölgesi’nde çıkan 2800 yangında zarar gören orman ve maki ekosisteminin genişliğinin ise tam 139,5 bin hektar olduğunu aktardı. Çağlar, 2021 yılında 189,4 bin hektar orman ekosisteminin yangınlardan zarar görmesine karşın tüm ülkede yalnızca 35,4 bin hektar alan ağaçlandırıldığını vurguladı.

Doç. Dr. Yücel Çağlar

DEVLET ORMANLARI AĞAÇ TARLALARINA VE MEYVELİKLERE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Devlet ormanı sayılan toplam 24 bin hektar doğal orman ve maki ekosistemlerinin özel “ağaç tarlalarına”, 17,7 bin hektarının ise çoğunluğu yine özel meyveliklere ve zeytinliklere dönüştürüldüğüne işaret eden Çağlar şunları dile getirdi; “2010’dan önceki yıllarda ortalama 80-90 bin hektar dolayındaki erozyon önleme çalışmaları giderek azalmış, 2021 yılında 36,7 bin hektara düşmüştür.  Aynı dönemde devlet ormanı sayılan yerlerdeki yaklaşık 20 bin hektarda orman ekosistemleri yasadışı eylemlerle yok edilerek tarım ve yerleşme yerine dönüştürülmüştür. Yalnızca 2021 yılında devlet ormanı sayılan 14 bin hektar alan “2B uygulamasıyla” hukuksal olarak “orman” sayılmamıştır”.

“ORMANLARIMIZ ÇARESİZLİK İÇİNDE KIVRANIYOR!”

Odunsu orman ürünlerini hammadde olarak üreten sanayinin dışsatıma yönelik ve plansız olarak geliştirildiğini ileri süren Çağlar, “Ancak hammadde gereksinmesi yurt içinden karşılanamayınca orman ekosistemlerinden kesilen ağaç miktarı 2000’li yılların başında 7 milyon metreküp iken düzenli bir artışla 2021 yılında 27,7 milyon metreküpe çıkarılmıştır” dedi. 2012-2020 döneminde “devlet ormanı” sayılan 340 bin hektar alanda toplam 50 bin izin verilerek, orman ve maki ekosisteminin kaldırıldığını ifade eden Çağlar, “Bu izinlerin 22,7 bini madencilik etkinliklerine ilişkindir ve yalnızca bu etkinliklerin yol açtığı ormansızlaşma 80 bin hektardır. Odunsu ürün hasadı için kesilen ağaçların 2021 yılında 13,4 milyon metreküpü daha dikili durumdayken tüccarlara ya da sanayicilere satıldığını belirten Çağlar, bu amaçla orman ekosistemleri içinde yol genişletmek çalışmalarıyla çevre orman ekosistemlerinde büyük yıkımlara yol açıldığını kaydetti. Çağlar, ayrıca ağaç kesme işlerinde çalıştırılan köylülerin de ekonomik ve demokratik haklarının büyük ölçüde kısıtlandığını altını çizdi. Çağlar, “İşte bu koşullarda ormanlarımız ne yapsın; çaresizlik içinde kıvranıyor. Oysa kendi hallerine bırakılsa bile başlarının çaresine bakabilecekler. Ülkemizin ekolojik koşulları bunu olanaklı kılıyor çünkü” ifadelerini kullandı.

TOD: “ORMANLARIMIZ ODUN ÜRETİMİ İÇİN KURBAN EDİLİYOR”

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Türkiye Ormancılar Derneği de (TOD) Uluslararası Ormanlar Günü ile ilgili yazılı açıklamada ülke ormanlarının sanayi için kurban edildiğine dikkat çekti.  

Endüstriyel odun üretiminde sadece son dört yıl içinde (2017-2021) 15,5 milyon metreküpten, 27,7 milyon metreküpe çıkılarak yüzde 78,7’lik bir artış yaşandığına dikkat çekilen açıklamada, “Ülke ormanlarımızın giderek artan ölçekte odun üretime konu edilmesi, boşluklu kapalı ormanların giderek artmasına, üretim ormanlarının da üretme gücünün düşmesine ve bunun sonucunda ormanların bozulmasına yol açmaktadır. Son yıllarda yıllık olarak gerçekleşen odun üretiminin planlanan odun üretimini oldukça aşması ve odun üretiminin yıllık artış oranının yıllık cari artımdaki artış oranının 30 katından fazlasına ulaşması, yıllık cari artımın artış oranında aşırı düşüşe neden olmaktadır. Aşırı odun üretimi nedeniyle, yıllık artımdan fazla üretim yapılmakta olduğu için, odun serveti azalmaya başlamıştır” denildi. Başta odun esaslı levha sektörü olmak üzere, orman ürünleri sanayisine ucuz hammadde sağlamak ve sektörlerin kazancını arttırması için, ülke ormanlarının kurban edildiğini belirten TOD, biyokütle enerji üretim tesislerinde odun yakmaya yönelik girişimlerin de ülke ormanları için büyük bir tehdit oluşturduğunun altını çizdi.

TÜRKİYE’DEKİ ORMAN KAYBI UYDULARDAN GÖRÜNÜYOR

Türkiye’nin son yıllarda tıpkı Güney Amerika ve Afrika kıtasındaki ülkeler gibi odun üretimi amacıyla kendi ormanlarına kalıcı zararlar verecek uygulamaları yaşama geçirdiğini belirten TOD, Dünya Kaynakları Enstitüsünün (World Resources Institute) Küresel Orman Değerlendirmesi raporlarında Türkiye ile ilgili verdiği bilgilerden odun üretiminin orman ekosistemi üzerinde yarattığı kayıpların uydular aracılığıyla tespit edilebildiğini dile getirdi. TOD açıklamasında, “Bu nedenle son yıllarda piyasanın isteklerine göre aşırı şekilde arttırılan ve orman ekosistemlerinde aşırı şekilde bozulmasına hatta ormansızlaşmaya yol açan odun üretimi modelinden bir an önce vazgeçilmelidir” denildi.

 https://www.evrensel.net/haber/457519/21-mart-dunya-ormancilik-gunu-ulkemiz-ormanlari-sanayi-icin-kurban-ediliyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...