2 Ocak 2023 Pazartesi

RES firmalarına Karaburun’un yüzde 90'ı yetmedi tamamını istiyorlar!

 



Karaburun Yarımadası’nın yüzde 89’unu parselleyen RES firmaları yeni RES direkleri için kolları sıvadı. Hayvancılığı bitme noktasına getiren RES’ciler Parlak köyüne rüzgar ölçüm direkleri dikiyor.


Fotoğraf: Özer Akdemir


Karaburun Yarımadası’nın yüzde 89’unu parselleyen RES firmaları yeni RES direkleri için kolları sıvadı. Yarımadanın en önemli geçim kapısı olan hayvancılığı bitme noktasına getiren RES’ciler Parlak köyü civarına yeni rüzgar ölçüm direkleri dikiyor.

Yayla Köy yakınlarında 30 bin zeytin ağacını keserek Güneş Enerji Santrali (GES) yapabilmek köylülerin maliyeden kiraladığı zeytinliklere irtifak hakkı kararı aldıran Lodos Enerji Üretim A. Ş. bir taraftan da RES direklerinin sayısını arttırmak için çaba gösteriyor. Halihazırda Lodos Enerji Şirketine ait Karaburun Rüzgar Enerji Santralinin yörede 268 MWm/223 MWe kurulu güce ulaşan 87 RES türbini bulunmakta. Bunlardan 83 adet türbin üretime devam ederken, 4 adet tirbünün ise tüm inşaat, ulaşım, temel, kablolama ve şalt işleri tamamlanmış durumda. Şirketin “mevcut projelerin geliştirilmesi ve verimlerinin arttırılması” gerekçesi ile Parlak köyü civarında iki adet rüzgar ölçüm direği dikmek için EPDK’dan izin talebi köylüler tarafından endişe ile karşılandı. Bu rüzgar ölçüm direklerinin yeni RES’lerin habercisi olduğunu belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvuran Parlak Köyü Muhtarı Kadriye Özaydın Gültekin, şirkete yeni RES direkleri için gerekli izinlerin verilmemesi talebinde bulundu.

“YARIMADANIN SADECE YÜZDE 11’İ CANLILARA BIRAKILMIŞKEN…”

Yarımadanın yüzde 89’luk bölümünde 7 RES proje sahası bulunduğunun belirtildiği dilekçede, “Mevcut rüzgar enerji santralleri ve yolları orman, kadimden beri kullanılan ve tescilli mera alanları, tarım alanları ve doğal koruma alanları üzerindedir. Yüzde 11’lik alan kuşa, keçiye, arıya, insana kalmaktadır. Hal böyle iken bu yüzde 11’lik alana Rüzgar Enerji Santraline Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali Projeleri adı altında yeni GES proje ÇED süreçleri de başlatılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Bölgenin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olduğunun aktarıldığı dilekçede, “RES proje sahaları genel olarak mera, tarım ve orman alanların üzerinde yer almaktadır. Bu yatırımların tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini gözlemlemekteyiz. Alandaki kadimden beri kullanılan ve tescilli meralar, zeytinlik ve rüzgar enerjisi santralleri için tahsis edilmesi sebebiyle daraltılmıştır” denildi.

“YENİ PROJELERE ALTLIK OLACAK PROJELERE İZİN VERİLMEMELİ”

Karaburun – Ildırı Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne ilişkin karasal ve denizel biyoçeşitlilik araştırma çalışmaları devam ederken alanda yeni enerji yatırımları önerilmemesi gerektiğine vurgu yapılan dilekçede, var olan projelerin kapasite artışlarına altlık olacak geliştirme ve genişletme çalışmalarına izin verilmemesi gerektiği dile getirildi.

YASA DEĞİŞTİRİLDİ MERALAR RES’LERE TAHSİS EDİLDİ

Karaburundaki RES proje sahaları genel olarak mera, tarım, zeytinlik ve orman alanların üzerinde yer almakta. Mera Kanunu gereğince, mera alanları vasfı dışında kullanılamaz ve daraltılamaz iken 2008 yılı sonrası yapılan yasa değişiklikleri ile gerekli görülen enerji yatırımları için tahsis ve kiralama işlemini mümkün kılındı. Bu yasal düzenlemelerin ardından Karaburun’daki tescilli meralar, zeytinlik ve rüzgar enerjisi santralleri için tahsis edildi. Bu alanların tahsisi ve etrafının çevrilmesi, hayvancılık ile uğraşan yöre halkının ortak kullanılan mera alanlarına ve su kaynaklarına erişimine de engel oluyor. Parlak, Salman ve Yaylaköy‘deki meraların çoğunluğu zeytinliklere dönüştürülmüş ya da rüzgar enerjisi yatırımları için tahsis edilmiş durumda.

KEÇİLERDE VE SÜT VERİMLERİNDE ÖNEMLİ DÜŞÜŞ VAR

Keçi üreticilerinin bu alanlarda hayvan otlatması engellenirken keçi üreticileri yaz aylarında kullanılan Bozdağ ve Yaylaköy’deki meralara, geleneksel patikalara ve su kaynaklarına erişimin engellendiğini dile getiriyorlar. Bu nedenlerle Salman ve Küçükbahçe köylerindeki keçi varlığı 1500’den 400 civarına düşmüş durumda. Keçi üreticilerinin ve aynı zamanda rüzgar enerji santrallerinin en yoğun olduğu Yaylaköy’de ise RES’lerden sonra sürü sayısı 9-10’a kadar düştü. Bununla birlikte RES’lerin yapım ve yol çalışmaları nedeniyle keçilerin mera ve otlatma alanlarının daralması, erişebildikleri bitki türlerinin kısıtlanmasına, keçilerin süt veriminin de düşmesine neden oluyor.  Köylüler aynı keçiden alınan sütün 400 kg’dan 100 kg’a kadar düştüğünü dille getiriyorlar.

 https://www.evrensel.net/haber/478469/res-firmalarina-karaburunun-yuzde-90i-yetmedi-tamamini-istiyorlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...