3 Mayıs 2013 Cuma

Siyanür zehirlenmesinde adalet arayışı sürüyor



Özer AKDEMİR

26-28 Haziran 2006 yılında Uşak Eşme yakınlarındaki Kışladağ Altın madeninde meydana gelen siyanür kazası nedeniyle 1500’ün üzerinde Eşme’linin zehirlenmesi ile ilgili açılan dava bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz haftalarda Eşme’de görülen davanın 26. duruşması yapıldı ve dava Temmuz ayına ertelendi. Üstelik dava ile ilgili hukukçuların ‘garipsediği’ bu gecikmeler de ilk değil.

TAM DA İTİRAZ EDİLEN YERDEN


Zehirlenen 4 Eşmeli tarafından açılan maddi-manevi tazminat davasında yerel mahkeme, sadece su ve topraklarda inceleme yapıp siyanür tespit edemeyen bilirkişi heyetinin raporlarını yeterli bularak davayı reddetmişti. Yargıtay’a taşınan dava 2010 yılında tam da itiraz edilen noktadan, sadece su ve toprakta yapılan bilirkişi incelemesinin eksik olduğu, insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilerek bozuldu. 2010 yılında yeniden görülmeye başlanan davada Ankara Üniversitesi'nden 4 bilirkişiden yeni bir rapor alındı. Bu raporun karar vermeye yeterli olmadığı itirazı ile istenilen yeni bilirkişi incelemesi mahkeme tarafından reddedildi. Bununla birlikte mahkeme dava ile ilgili bir karar da verebilmiş değil.

HALK SAĞLIĞINA ÖZENSİZ YAKLAŞILDI


Davanın avukatı Ankara Barosundan Mehmet Horuş Temmuz ayında 27. si görülecek zehirlenme davasında adalet arayışlarının devam ettiğini belirterek, “Yargıtay'ın zehirlenmeden 4 yıl sonra savcılık ve diğer kamu kurumları tarafından yapılan inceleme ve hazırlanan raporların yeterli olmadığı yönündeki kararı son derece önemli. Çünkü böylesine ciddi bir halk sağlığı sorunu karşısında kamu kurumlarının ve savcılığın yeterli titizliği göstermediğini ifade ediyor” dedi. Horuş, dosyada son iki yılda tam 5 ayrı "dosyanın incelemeye alınmasına" kararı verildiğine dikkat çekerek, “Yargıtay'ın bu kararının üzerinden üç yıla yakın zaman geçti ve bizim adalet arayışımız devam ediyor” diye konuştu.

ÜZERİNİ ÖRTEMEDİLER


Eşme ve köylerinde yaşayan 1500’ün üzerindeki yurttaşın zehirlenme belirtileri ile ilçe hastanelerini doldurduğu günlerde, İzmir Tabip Odası ve EGEÇEP üyeleri tarafından halktan alınan kanlara Uşak Valiliğinin emri ile Eşme Kaymakamlığı tarafından el konulmuştu. Kanlara el konulmasının ardından aralarında eski milletvekili Ural Köklü’nün ve İzmir Tabip Odası temsilcisi Dr. Oya Otyıldız’ın bulunduğu bir grup yeni kan örnekleri alıp bunları ülkede siyanür numunesi yapabilen tek laboratuara göndermişti. Ankara’daki bu laboratuardan gelen kan tahlil sonuçlarında aradan iki gün geçmiş olmasına rağmen alınan kanlarda yüksek oranda siyanür bulunması üzerine, zehirlenmelerin siyanürden kaynaklandığı Ege Üniversitesi Halk Sağlığı öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa tarafından bir basın toplantısı ile açıklanmıştı. Eşme ile ilgisi olmayan köylerde bile görülen zehirlenmeleri “Eşme şebeke suyuna kanalizasyon karışması” diye açıklayan Uşak Valiliğinin el koyduğu ilk kan numunelerine Ankara Hıfzısıhha da skandal olarak nitelenen bir işlem uygulanmış, siyanür zehirlenmesi iddialarına rağmen “arsenik” tahlili yaptırılmıştı!
(İzmir/EVRENSEL)

http://www.evrensel.net/news.php?id=55660 
3 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...