24 Kasım 2014 Pazartesi

Siyanürcü şirket mahkemeye ‘hukuku uygulama’ dedi



Özer Akdemir

Böylesi Türkiye hukuk tarihinde bir ilk. Şirket, mahkemeye siyanürlü altın işletmesi kuracağı alanın tarımsal depolama alanı olarak gösterilmesi üzerine “Bu planı uygulamayın”diye başvurdu.

Niğde Ulukışla’da altın üretimi yapan Gümüştaş Altın Şirketi mahkemeye Türkiye hukuk tarihine geçecek bir talepte bulundu. Şirket, mahkemeye siyanürlü altın işletmesi kuracağı alanın yüz bin ölçekli planda tarımsal depolama alanı olarak gösterilmesi üzerine “Bu planı uygulamayın”diye başvurdu. Bu talep hukukçular tarafından “mahkemeye pozitif hukuk kurallarını uygulama deme cüreti” olarak yorumlanıyor.

VALİ HALKI DİNLEMEDİ

Niğde Ulukışla yakınlarında işletilen altın madeni için yıllardır gittiği her yerden köylülerce kovulan Gümüştaş Altın Şirketi, işletmesini kurabilmek için kendisine en son Tepeköy’ü seçti. Şirketin Maden köyü ve Hasangazi’den sonra şirketin gittiği üçüncü yerdir Tepeköy. Köylülerin direnişi nedeniyle çok vakit kaybeden şirket, bir an önce üretime geçmek için alalacele ÇED Raporu hazırlayıp olumlu kararı alır. İşletmenin faaliyete geçmesi için mevzi imar planları yapılırken, bölge halkının Niğde Valiliğine defalarca “Altın madeni istemiyoruz” diye başvurması bir işe yaramaz. Valilik imar planlarını kabul eder.

TÜRKİYE HUKUK TARİHİNDE BİR İLK

Altın madenine karşı mücadele eden köylülerin avukatları valiliğin onayladığı planın üst ölçekli planlarla uyumsuz olduğunu tespit ederler. 1/100 000 ölçekli planda, şirketin altın üretim tesisi olarak gösterdiği alan “tarımsal ürün depolama alanı” olarak geçmektedir. Bu gerekçeyle madene karşı dava açılırken, mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyeti de aynı içerikli görüş bildirir. Bu bilirkişi raporuna davalı valilik yanında müdahil olan altıncı şirket itiraz eder. Şirketin mahkemeye gönderdiği itiraz dilekçesi köylülerin avukatı Fevzi Özlüer’e göre “Türkiye hukuk tarihinde bir ilk” olacak derecede ilginçtir. Şirketin itiraz dilekçesinde sadece rapora itiraz olmadığını belirten Özlüer, dilekçenin aynı zamanda idare mahkemesine bir telkin olduğunu söylüyor. Özlüer bu durumu şöyle değerlendiriyor; Madenci şirket, ‘Plan değişikliği altın madeni işletmesi kurulmasına yönelik yapılmıştır, bu nedenle planda bir gösterim yanlışlığı yapıldığı bellidir, bu nedenle de planları uygulamayın’ demekte. Bu Türk hukuk sistemi içinde bir ilktir. Çünkü planlama hukuku açısından sıkı şekil şartlarına bağlanmış bir süreç hakkında mahkeme heyetine üst ölçekli planları uygulamayın deme cüreti gösterilebilmiştir. Hatta şirketin beyan dilekçesinde, “üst ölçekli planda sanayi depolama alanı yerine yanlışlıkla tarımsal depolama alanı gösterildiği” belirtilmiştir.

CÜRETİN KAYNAĞI NE?

Mahkeme heyetine, bir düzenleyici işlemi uygulamayın, pozitif hukuk kuralını uygulamayın denildiğini kaydeden Avukat Fevzi Özlüer, bu cüretin kaynağının Türkiye’deki kapitalist sistemin yapısıyla alakalı olduğu görüşünde. Özlüer şöyle devam ediyor: “Tüm uyarılara rağmen tarımsal niteliği bulunan bir alana sanayi tesisi yaptınız. Bölgenin su kaynaklarını tepe tepe kullandınız. Atıklarınızı yığdınız. Sonra birden bir bakmışsınız, meğer daha üst ölçekli planlarda yapmanız gereken değişiklikleri yapamamışsınız. Sonra çıkıp nasıl bu işletmenin çevre ve insan sağlığı için her türlü güvenlik tedbiri aldığına bize ikna edeceksiniz? Buna ikna etmeniz de gerekmiyor. Ama bir kez daha söyleyelim. Türkiye burjuvazisi talimat niteliğinde, pozitif hukuk kurallarını uygulamayın diye yargı çevrelerine itiraz edebiliyorsa bu durumun siyasal bir karşılığı vardır. Sermaye birikim hızına paralel olarak hukuk yaratamayan sistemler şu ya da bu şekilde çözülürler. Sonuçlarının nasıl olacağı kestirilemez ama şunu söylemek gerekir ki, Türkiye sermaye sınıfı kurumsallaşma eğiliminde değildir.”
Eklenme Tarihi: 24 Kasım 2014
http://www.evrensel.net/haber/98167/siyanurcu-sirket-mahkemeye-hukuku-uygulama-dedi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...