23 Ekim 2017 13:27
Mahkeme, bakanlığın onay verdiği Karaburun Mordoğan'daki
rüzgar enerjisi santralinin (RES) 2. çevresel değerlendirme raporunu (ÇED)
iptal etti.

Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Yargı, Karaburun, Ayen Enerji A.Ş.’ne ait Mordoğan RES
kapasite artışı projesinin 2. kez verilen “ÇED olumlu” kararın da bozdu.
Mahkeme projenin flora faunaya etkisi, bölge ekosistemine getireceği olumsuz
yük gibi birçok gerekçeleri bir kez daha sıraladı.
Şirketin Mordoğan RES Kapasite Artışı Projesine Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 1. ‘ÇED Olumlu’ Kararı, İzmir 3.İdare
Mahkemesi’nin geçtiğimiz yıl Haziran ayında oybirliği ile iptal edilmişti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise bu mahkemenin iptal kararından bir ay önce,
proje için 2009/7 sayılı genelgeye dayanarak 2. bir ÇED sürecini başlatmış ve
hemen ardından projeye 2. kez ‘ÇED olumlu’ kararını vermişti. Bunla yetinmeyen
Bakanlık 1. ÇED'in iptal kararına da itiraz ederken, bu itirazın sonucunu
beklemeden yeni bir ÇED sürecini yürüterek şirkete 2inci kez ‘ÇED olumlu’
kararını vermişti.
RES'lerin yaşam alanlarını ve yöre ekosistemine olumsuz
etkilerine karşı dava açan 82 Karaburunlu yurttaş bu verilen 2. ÇED olumlu
kararını da yargıya taşımışlardı.
Bu kararla 15 adet rüzgar türbini ile çalışmakta olan
Mordoğan RES'in kapasitesi 2.1 MW'lık 5 türbin daha ilave edilerek 10.5 MW
arttırılması planlanıyor.
İzmir 6. İdare Mahkemesi'nce, ivedi yargılama usulü uyarınca
yaptığı yagılama sonucu dosyadaki bilirkişi raporunu da inceleyerek bu raporda
dikkat çekilen konuları kararına dayanak yaptı.
BİLİRKİŞİ RAPORU RES'LERE KARŞI
Bilirkişi raporunda şu konuların altı çiziliyordu:
* Karaburun 3 Önemli Doğa Alanının içinde yer almakta.
* Yapılan bir günlük bilirkişi incelemesinde nadir türler bulunmuş olması alanın 4 mevsimlik izleme ile ele alındığında daha fazla endemik ve nadir türe ev sahipliği yapabileceği olasılığı
* Alanın potansiyel orman alanı olduğu,
* Alanda yapılacak inşa çalışmalarının (türbün, ulaşım yolları vb.) doğal ekosistemin dinamikleri üzerine etkilerinin dikkate alınması gerektiği,
* Bölgede yer alan RES’lerin kümülatif etkisinin tür üzerine olası etkisinin dikkate alınması gerektiği,
* Yapılan bir günlük bilirkişi incelemesinde nadir türler bulunmuş olması alanın 4 mevsimlik izleme ile ele alındığında daha fazla endemik ve nadir türe ev sahipliği yapabileceği olasılığı
* Alanın potansiyel orman alanı olduğu,
* Alanda yapılacak inşa çalışmalarının (türbün, ulaşım yolları vb.) doğal ekosistemin dinamikleri üzerine etkilerinin dikkate alınması gerektiği,
* Bölgede yer alan RES’lerin kümülatif etkisinin tür üzerine olası etkisinin dikkate alınması gerektiği,
‘HASSASİYETLERİ YÜKSEK BÖLGE’
Mahkeme kararında yapılan bilimsel araştırmalar ışığında
mevzuatta yer almamasına karşın planda konumlandırılan türbin alanlarının
yerleşim alanlarına yakın mesafede olduğuna da dikkat çekiliyor. Ayrıca EPDK
tarafından sınırlandırılmış alanın kısmen Mordoğan Göletinin EPDK sahasında
kaldığı dile getiriliyor.
Mahkeme karının en önemli cümlelerinden birisi ise projenin
bölgede bulunan diğer RES'lerle birlikte toplam etki olarak değerlendirilmesine
vurgu yapıyor. Mahkeme kararında, "Flora, fauna, sosyo-ekonomik durum
açısından sadece faaliyet alanına değil etki alanının tamamına bakılması
gerektiğinden bölge hassasiyetleri yüksek bölge kategorisinde yer aldığı,
bölgede 6 farklı firmaya ait RES projeleri yer aldığı, bu nedenle değerlendirme
yapılırken bölgede yer alan diğer faaliyetlerin de sadece gürültü açısından
değil flora, fauna, sosyo-ekonomik açıdan değerlendirilmesi gerektiği” dile
getirildi.
KARARA İTİRAZ YOLU KAPALI
Mahkeme kararını sonuç kısmında ÇED olumlu kararının flora,
fauna ve çevresel açıdan uygun olmadığının belirlendiği anlaşıldığından hukuka
uygun olmadığı dile getirildi. Uygulanması halinde telafisi güç zararlar
doğabileceğinin altını çizerek projenin yürütmesini de durduran mahkeme
uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tabi olduğu anlaşıldığından, karara
karşı itiraz yolu kapalı olduğuna da oybirliği ile hükmetti.
ÇEVRE MÜCADELESİ DEĞİL, YAŞAM HAKKI MÜCADELESİ
Mahkeme kararı ile Karaburun Kent Konseyi tarafından yapılan
açıklamada “Bu kararla Karaburun Yarımadası’nın üzerine, doğal sit alanlarına,
meralara, köylerin ve mahallelerin metrelerce yakınına yapılmak istenen RES
projelerinin, yenilenebilir enerji kaynağı olarak savunulması ve sunulmasının
da mümkün olmadığı açıktır” görüşlerine yer verildi.
Karaburun Yarımadası’nda 6 firma tarafından
kurulan/kurulumuna başlanan toplam 231,55 Mwe kapasitede 115 adet
endüstriyel türbin olduğuna dikkat çekilen açıklamada, kapasite
artışlarıyla birlikte, planlanan toplam türbin sayısının ise şimdilik 234
olduğu ifade edildi. Kent Konseyi açıklamasında, "Verilen mücadele sadece
bir çevre mücadelesi olmaktan çıkmış, tüm canlıları kapsayan bir yaşam hakkı ve
kırsal kalkınma olanaklarını savunma mücadelesine dönüşmüştür" ifadelerine
yer verildi.
İPAR BUĞRA ANILDI
Kent Konseyi açıklamasında geçtiğimiz haftalarda ani gelişin
bir hastalık sonucu yaşamını yitiren Kent Konseyi Başkanı İpar Buğra'da
"Mahkemenin bu kararıyla, diğerlerinde olduğu gibi, bu dava sürecinde de
büyük emeği geçen, doğanın kucağına uğurladığımız Karaburun Kent Konseyi
Başkanımız sevgili İpar Buğra'yı bir kez daha anıyoruz" denildi.


Son Düzenlenme Tarihi: 23 Ekim 2017 13:34
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder