28 Mart 2021 Pazar

Ses ve nefes (Pazar yazısı)

 28 Mart 2021 04:01


Toprak kayması çatlakları

Fotoğraflar: Deniz Çeliktaş ve Ufuktan Öden

PAZAR

Geçen hafta İzmir’in çöplerinin depolandığı Harmandalı çöplüğü ile ilgili bir haber yaptım. Çöplerin yığılarak adeta dağ haline geldiği yerde çok geniş çatlaklar ve toprak kaymaları meydana gelmiş, çatlama ve yarılmalar konutlara kadar uzanmış. Mahallelinin günleri büyük bir endişe içinde geçiyor. Seslerini her yere duyurmaya çabalıyorlar.

Bölgeden gelen görüntüler gerçekten durumun vahametini tüm çıplaklığı ile ortaya koyar nitelikte. Bir insanı yutabilecek derinlikte büyük çatlakların tepeden ovaya, yüzlerce, binlerce insanın yaşadığı konutlara doğru ilerlediği görülüyor. Toprak geniş kütleler halinde kaymış, çatlaklar evlerin içlerine kadar gelmiş.  

Toprak kayması ve çatlakların yakınlardaki konutlara zarar vermesi üzerine Çiğli Belediyesi Fen Heyeti bölgede incelemeler yapmış. Heyet tarafından tutulan 19 Mart 2021 tarihli raporda toprak kaymasının nedeni olarak 30 Ekim 2020 Sisam Depremi ve kentteki şiddetli yağışlar gösteriliyor. Raporda can ve mal güvenliği açısından üç gün içerisinde üç müstakil konutun boşaltılması gerektiği belirtiliyor.

‘NEREYE GİDELİM, EVİMİZ NE OLACAK?’

Bu konutlardan birisinde oturan Yadigar Çeliktaş ise Çiğli Kaymakamlığına gönderdiği 23 Mart tarihli dilekçede üç çocuklarını asgari ücretle geçindirmeye çalışan bir vatandaş olduğunu belirterek, kendilerine gönderilen “Evlerinizi tahliye edin” yazısına tepki gösteriyor. “Nereye gidelim, neyle gidelim, ne zamana kadar gidelim?” diyor haklı olarak. Yıllarca çalışıp didinip alın teriyle meydana getirdiği evini üç günde boşaltması isteniyor.

Telefonla konuştuğumuz kızları Denizcan Çeliktaş evlerinin gecekondu olmadığını, oturma ruhsatı, zemin etüdü, su ve elektrik aboneliği gibi tüm yasal izinlerin alındığını söyledi. Evlerini 2012 yılında kaba inşaat halinde aldıklarını, zeminde başlayıp duvarlarına kadar yayılan kabarma ve çatlakların heyelandan değil çöplerden yayılan metan gazından meydana geldiği görüşünde.

Kendileri ile birlikte komşuları olan sekiz müstakil konuta da Çiğli Belediyesi tarafından “Tahliye edin” yazısı gönderildiğini, ancak hasarlı olan konutun sadece kendi evleri olduğunu söyleyen Denizcan, ne evi tahliye edeceklerini ne de kendilerine teklif edilen 10 bin lira taşınma parasını alacaklarını söylüyor. Denizcan, “Nereye gideceğiz? Hadi gittik diyelim evimizin akıbeti ne olacak? Oturma odamızda, salon duvarlarında ve zeminde çatlaklar var. 30 Ekim’deki depremde herhangi bir sıkıntı yaşamadık biz. Bu çatlaklar daha önceden vardı.  Hatta 2019 yılında bu çatlakların başladığına dair mahalle muhtarımız birçok yere dilekçe yazdı. Hiçbir sonuç alamadık” diyor.

İBB’NİN GÜNLER SÜREN SUSKUNLUĞU

Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan yurttaşlar, çatlakların ve toprak kaymalarının nedeninin İzmir Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Harmandalı çöplüğünde kurduğu metan gazından elektrik üretme tesisi olduğunu iddia ediyor. Tüm bu iddialarla ilgili görüş almak istediğimiz İBB’den ise günler sonra bir açıklama geldi. İBB, çatlakların metan gazından oluştuğu iddiaları ile ilgili beş farklı bölgede metan gazı ölçümü yapıldığını ve hiçbirinden gaz çıkışı saptanmadığını ileri sürdü. İBB özetle; alandaki tüm yer hareketlerinin bilimsel araştırmalar doğrultusunda incelendiğini ve TÜBİTAK tarafından yapılan analizler doğrultusunda hareketlenmenin Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi ile ilgisi bulunmadığının tespit edildiğini iddia ediyor. İBB açıklamasında ayrıca İzmir Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne bölgenin “Afete Maruz Bölge” kapsamına alınması için talepte bulunulduğu da dile getirilmiş.

Nedeni ne olursa olsun bölgede yaşayan yüzlerce yurttaşın can ve mal güvenliği tehlikededir. Bir an önce gerekli tedbirler alınmalı, çatlama ve toprak kayması nedeniyle oluşan zararlar giderilmeli, bir felaket yaşanmasına izin verilmemelidir.

Öte yandan haberlerle ilgili günlerce suskun kalmak, yurttaşların endişeli seslerini duymazdan gelmek, gazetecilerin sorularına yanıt vermemek Türkiye’nin üçüncü büyük kentini yöneten belediyenin kurumsal kimliğine yakışmamıştır. Belediyeler yurttaşlara hizmet etmek için varlar ve onların seslerini duymak zorundalar...


BİR FOTOĞRAF DAVASI

Geçen hafta haberlerimizle ilgili açılan bir davadan daha beraat ettik. İki yıl önce tam da bu günlerde silikozis hastası maden işçilerinin haberinde kullandığımız bir fotoğraf nedeniyle hakim karşısında bulduk kendimizi. Fotoğrafı gazetemize gönderen silikozis hastası Eski Maden İşçisi İlyas Tekin’le birlikte “Kişisel verilerin izinsiz kullanılması” suçlamasıyla yargılandık. Göz gözü görmez bir tozun içindeki maden işletmesinde kendilerini çekmişti işçiler. “İşçiler neden silikozis oluyor?” sorusuna yanıt olarak tek başına bu fotoğrafı göstermek bile yeterliydi.

Patronların bu tür haberlerin çıkmasından son derece rahatsızlık duyduklarını biliyoruz. Duysunlar! Üç kuruş daha çok kâr elde etmek için gereken tedbirleri almayan işletmelerde ciğerleri söndürülüp kapı önüne konan işçilerin alamadıkları nefes, çıkaramadıkları ses olmaya devam edeceğiz...

https://www.evrensel.net/yazi/88426/ses-ve-nefes

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...