24 Ocak 2014 Cuma

'Yıllarca kanser korkusuyla yaşadım'



Özer AKDEMİR

Manisa’nın Köprübaşı ilçesi yakınlarındaki uranyum madeni ile ilgili gelişmeler, yeni bilgi ve tanıklıklarla devam ediyor. Tesislerde 1976-77 yılları arasında işçi olarak çalışan Turgay Bilgen, çalışma koşullarının yanı sıra, ‘sarı pasta’ olarak adlandırılan nükleer ürünün akıbeti ile ilgili tanıklıklarını anlattı.

Köprübaşındaki tesislerde çalışan Bilgen, o dönemde işletmede kendisiyle birlikte 75’e yakın personelin olduğunu dile getirdi. Türkiyeli teknik personelin ve işçilerin dışında yabancı personelin de tesislerde çalıştığını kaydeden Bilgen, “Bize Nijeryalı diye tanıtıyorlardı bu kişileri ama nereli olduklarını tam bilmiyorum” dedi. Bilgen, işletmeye Dev Maden-Sen üyesi olarak gittiğini ve çalıştığı süre içerisinde sendika temsilciliği yaptığını belirtti.

‘TULUMUMUZ BİLE YOKTU’

‘Sarı pasta’ üretimi sırasında etrafın toz duman olduğunu buna karşılık hemen hemen hiçbir koruyucu önlem alınmadığını kaydeden Bilgen, “Bir gün, üzerinde uzay giysisine benzeyen koruyucu giysiler olan yabancı ülke vatandaşı olan kişiler geldiler. İşletme içerisinde ölçüm yaptılar. Bunları böyle görünce işçiler olarak şaşırdık tabii. Çünkü bizim iş tulumumuz bile yoktu. Bu kişiler bize buradaki radyasyonun etkisinin 10 yıl geçtikten sonra görülebileceği bilgisini verip gittiler. Ben orada çalıştığımda 20’li yaşlardaydım. 40’lı 50’li yaşlara kadar hep oradaki radyasyon nedeniyle kanser olacağım endişesi ile yaşadım” dedi. Bilgen’in tesislerde çalışırken arkadaşlarıyla birlikte çekilmiş fotoğrafları, radyoaktif tehlike saçan uranyum madenindeki işçilerin hiçbir koruyucu önlem alınmadan çalıştırıldığını ortaya koyuyor. İşçiler, herhangi bir iş giysisi ya da koruyucu araç gereç olmadan, günlük giysileriyle madenden uranyum cevheri çıkarmışlar.

Üretilen ‘sarı pasta’nın belli bir dinlenme evresi geçirip kuruduktan sonra ABD’lilere verildiğini kaydeden Bilgen, “Ortalama ayda bir gelip sarı pastayı alıp gidiyorlardı” dedi.

BİN 200 KİLO SARI PASTA ÜRETİLMİŞ

Köprübaşı’daki tesislerde çalışan Bilgen’in bizzat tanık olduğu nükleer üretimle ilgili bilimsel araştırmalarda ve resmi belgelerde bazı bilgileri bulmak mümkün. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığı tarafından 1996 yılında basılan Madencilik Özel İhtisas Komisyonu Enerji Hammaddeleri Alt Komisyonu Jeotermal Enerji Çalışma Grubu Raporunda, Nükleer Enerji Hammaddeleri Uranyum - Toryum bölümünde Köprübaşı İlçesindeki tesislerde bin 200 kg “sarı pasta” elde edildiği dile getiriliyor. MTA Enstitüsü, Teknoloji Dairesinden Bayram Çıralı, Nazım Bilgen, Necmi Gönen ve Utku Sağdık imzasıyla yayınlanan “Türkiye Uranyum Cevherleri Üzerine Pilot Çapta Deneyler” başlıklı raporda, Prof. Dr. Ahmet Şaşmaz’ın raporunda ve başka birçok raporda Köprübaşı’da ‘sarı pasta’ üretildiği bilgisi yer aylırken, bu sarı pastanın ne olduğuna dair bir veri bulunmuyor.

URANYUM KANSERE NEDEN OLUR

Dr. Alper Öktem’in referans olarak gösterdiği Amerika’da yaşayan Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye gelerek Gaziemir nükleer atık olayı ile ilgili bir dizi etkinliğe katılmıştı. Kılıç’ın Bilyay Yayınevi 2007 baskılı ‘Nükleer Destan’ adlı kitabında uranyum ile ilgili bölümde şu bilgiler dikkat çekiyor: “Binlerce madenci, dünyanın dört bir yanındaki uranyum madenlerinde her gün bu radyoaktif maddelerin ortasında çalışıyor. Milyonlarca yılda oluşmuş radyoaktif maddelerin milyonlarca tonunun ait olduğu yeraltından yeryüzüne çıkarılması çok geniş bir çevredeki doğal dengeleri altüst ederek yıkıcı bir etki yapıyor.

Uranyum, hem radyoaktif hem de yüksek seviyeli toksik bir metaldir. Bu metalin uranyumoksit şeklinde bir bileşik olması durumunda, sağlık açısından riskleri daha yüksektir. Uranyumoksitin kimyasal yapısı kalsiyuma benzediği için bedende kemik ve kemik iğline yerleşir. Dolayısıyla da kan ve kemik kanserlerine neden olur.”

ÖLÇÜM YAPILAN CİHAZ SON DERECE GÜVENİLİR

Yrd Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül’ün, Köprübaşı’da radyasyon ölçümü yaptığı Gamma-Scout adlı cihazı, Almanya’dan Gaziemir’deki nükleer atık alanında ölçüm yapmak için getiren ve giderken götürmeyen Almanya Nükleer Karşıtı Hekimler Birliği Seksiyonu Üyesi Radyolog Dr. Alper Öktem, cihazın son derece güvenilir ölçüm yaptığını belirtti. Öktem, konuyla ilgili şunları söyledi: “Fotoğraflardan gördüğüm, toprak yığını gibi duruyor her şey. Uranyum madenciliğinde problem: Çıkartılan topraktan uranyumun hepsini almak mümkün değil, yüzde 40’ı filan kalıyor. Bu kalanı çevreye dağılıyor, yer altı sularına karışıyor, bitkilere hayvanlara oradan insanlara. Ve mesela uranyum 235 izotopunun yari ömrü 760 milyon yıl!” Prof. Hayrettin Kılıç’ın verdiği bilgiye göre de Gamma Scout aleti güvenilir bir cihazdır.

BİR ARAŞTIRMA ÖNERGESİ DAHA

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ve CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in ardından, nükleer skandal ile ilgili CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Meclis Araştırma Önergesi verdi. / İzmir
www.evrensel.net
Eklenme tarihi: 2014-01-24 06:00:00

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...