09 Şubat 2023 13:13
Doç. Dr. Erol Kesici, birinci derece deprem kuşağına bu kadar baraj ve göleti yapmanın baştan yanlış olduğunu belirterek; “Şimdi, ‘bir şey yok’ diye geçiştirilmeden ciddi olarak incelenmeli” dedi.
Özer AKDEMİR
10 ilde çok büyük bir yıkıma neden olan depremlerin bölgedeki barajlara etkisini sorduğumuz Doç. Dr. Erol Kesici, deprem bölgesinde de 150’ye yakın baraj ve göletin olduğunu belirterek, “Birinci derece deprem kuşağına bu kadar baraj ve göleti yapmak zaten baştan yanlıştı. Şimdi, ‘bir şey yok’ diye geçiştirilmeden ciddi olarak incelenmeli” dedi.
BAKAN KİRİŞÇİ: 72 BARAJDA SORUN YOK, 7 BARAJI TAKİP EDİYORUZ
Tarım ve Orman bakanı Vahit Kirişçi deprem bölgesinde bulunan barajların depremden nasıl etkilendiği ile ilgili yaptığı açıklamada 140 baraj ve göletin 79’unda inceleme yaptıklarını belirterek, “Bu 79 tesisin 72'sinde hiçbir problem yok, 7 tesisi ise biraz daha takip etmemiz gerektiği konusunda teşkilat olarak bir düşünce geliştirmiş bulunuyoruz" dedi. Kirişçi, kalan diğer baraj ve göletleri de inceleyeceklerini söyledi.
“DEPREM BÖLGESİNE BARAJ YAPMAK ZATEN BAŞTAN YANLIŞTI”
Bakanın bu açıklaması ışığında deprem bölgesindeki baraj ve göletlere depremin etkisini sorduğumuz Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nden emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Kesici, bölgedeki barajlarda mutlaka sızıntı olacağını söyledi. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirten Kesici, “Harita ortada. Buralar zaten baraj yapmak kadar tehlikeli bir şey yok. Veyahutta yapacağınız barajların depremlere son derece dayanıklı olması gerekecek. Yani baştan yanlış yapılmış!” dedi. Barajlar ve göletlerin bulundukları yerdeki yer hareketlerini hızlandıran bir işlevi olduğuna dair bilim insanlarının önemli tespitleri ve uyarıları bulunduğunu aktaran Kesici,, “Bilim bunu söylüyor. Ancak zaten bilime inanmadıkları için bütün bunları yaşıyoruz ya” diye konuştu.
“BÖLGEDE 150’YE YAKIN BARAJ VE GÖLET VAR”
Bölgede 150’ye yakın baraj ve göletin olduğunu belirten Kesici, “Bölgeni iklimi belli, amenna. Ancak toprak yapısı da önemli” dedi. Baraj ve göletlerde iki türlü sızıntı olabileceğini dile getiren Kesici, “yerin tabanında oluşan sızıntıya, bir de önüne çekilen sette sızıntıya bakmak lazım. Bildiğim kadarıyla su az, bu nedenle önleme çalışmaları yapılabilir. Güçlendirme çalışmaları yapılabilir ancak bu teknik bir konu. Sadece güçlendirme yapılmalı diyebilirim ben” dedi.
“ACABA ARTIK BARAJ İŞLEVİNİ GÖREBİLECEKLER Mİ?”
Depremlerin yeraltında olan etkilerinin henüz belli olmadığını kaydeden Kesici, “Orada fay kayması var. Görüldüğü gibi yerin altı oynuyor. Bu hareketliliğin barajları da etkilememesi mümkün değil. Acaba barajlar baraj işlevini görebilecek mi? Bu da şüpheli. Bunu jeologlar daha iyi bilir” diye konuştu.
“BİR ŞEY YOK DEYİP GEÇİŞTİRİLEMEZ”
Yörede zaten su kıtlığının olduğunu ve depremlerden önce de bu konunun tartışıldığını belirten Kesici, “Güneydoğunun yaşadığı en büyük sıkıntılardan birisi suya ulaşamamak. Yıllardır söylediğimiz şey. Bu nedenle neyi nereye yapacağımıza dair bin defa düşünmek, ölçüp biçmek ve karar vermek gerekiyor. Yine bir şey yok deyip geçilmemesi gerekir” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder