16 Şubat 2023 Perşembe

İMO deprem ön değerlendirme raporu: Önlemler alınsaydı deprem afete dönüşmeyecekti!

 

16 Şubat 2023 17:21



TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Maraş depremlerinin ardından ön değerlendirme raporu hazırladı. Raporda birçok eksikliğe işaret edilerek; Önlemler alınsaydı deprem afete dönüşmeyecekti!” denildi.


Özer AKDEMİR

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Maraş depremlerinin ardından ön değerlendirme raporu hazırladı. Aynı gün içerisinde oluşan büyük depremlerin özellikleri ve sonuçları itibariyle depremler tarihine geçecek nitelikte olduğuna dikkat çekilen raporda “Depremler doğa olaylarıdır. Afete dönüşmesinin nedeni ise insan eliyle yapılmış yapılardır. Yapı üretim sürecinin tüm gerekliliklerine uygun olan bir yapılaşma söz konusu olsaydı, deprem yönetmeliğinin tasarım felsefesine uygun olarak binalar yine hasar alacak, hatta belki büyük kısmı ağır hasar alacak, ancak insanların içerisinden çıkmasını sağlayacak davranışı gösterecek, deprem afete dönüşmeyecekti. Hasar büyük olsa da can kaybı asgari sınırlarda kalabilecekti” ifadelerine yer verildi.

"TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDE BÜYÜK YIKIM"

1999 Kocaeli ve Düzce depremleri sonrasında, depreme dayanıklı yapı üretimi ile ilgili bilinç düzeyinin artmaya başlaması, 1998 yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi, hazır beton ve nervürlü inşaat demiri kullanımının yaygınlaşması gibi nedenlerle, bu tarihten sonra yapılan binaların deprem dayanımlarının daha yüksek olacağı düşüncesinin hakim olduğunun belirtildiği raporda deprem bölgesindeki yapı envanteri net bilinmemekle birlikte toptan göçen veya hasar alan binaların bir kısmının 2000 yılı sonrası yapılmış olduğunun anlaşıldığı dile getirildi. Raporda 2019 yönetmeliği ile dahi tasarlanmış olabilecek binalarda da toptan göçmeler olduğunun altı çizildi. Yapısal hasarlar açısından depremin değerlendirildiği ön raporda “Deprem hasarlarının yaygın olduğu bölgeler, verimli tarım arazileri üzerinde planlanmış şehirlerdir. Dolayısıyla ile ana kayanın derinde olduğu zayıf zemin koşullarında, hatta sıvılaşma potansiyeli olan zeminlerde yapılan 10-15 katlı ve taşıyıcı sistemi esnek yapılar ağır hasar almış veya toptan göçmüştür” ifadeleri dikkat çekti.

"SORUN NEREDE?"

Her türlü zemin koşullarında yapı yapmanın mümkün olmakla birlikte bunun bir bedelinin olduğunun altının çizildiği raporda bu bedeller şöyle sıralandı “Zemin, üstyapı yüklerini güvenle taşıyacak şekilde iyileştirilmeli, koşullara uygun doğru temel sistemi ve üstyapı taşıyıcı sistemi seçilmeli ve bu tasarım sürecinin titiz bir mühendislik yaklaşımı ile gerçekleştirilmesi ve tasarımın uzman mühendisler tarafından denetlenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Tüm inşaat uygulamalarında da gerektiği gibi nitelikli bir denetim gerçekleştirilmelidir.” Özellikle, küçük ölçekli müteahhit firmaların bir kısmının bu maliyetleri karşılamaktan kaçınması nedeniyle bu tür zeminler üzerinde yapılan yapıların bir kısmının deprem dayanımının şüpheli olduğunun belirtildiği raporda “Sorun yapılabilirlikte değildir. Sorun, bilinç düzeyi, deneyim, etik ve ahlaki kurallar kapsamında toplumsal bir sorundur. Bu açıdan ülkemiz koşulları dikkate alınarak şehir planlama faaliyetleri gözden geçirilmelidir” görüşlerine yer verildi.

"AFET YÖNETİMİ SINIFTA KALDI"

Raporun sonuç kısmında şu görüşlere yer verildi: “6 Şubat depremleri yarattığı hasarlar nedeniyle büyük bir afete dönüşmüştür. Ülkemizin en doğusundan en batısına en kuzeyinden en güneyine kadar her aileyi yakın veya uzak ölçüde etkileyecek, ciddi travmalar yaratacaktır.  Arama kurtarma çalışmaları için organize olmakta çok geç kalınmış, arama kurtarma çalışmaları çok kısıtlı bölgelerde, yetersiz kadro ve ekipmanla yürütülmüştür. Birçok depremzede günlerce hiçbir arama kurtarma ekibi bölgeye ulaşmadan göçük altında beklemiştir. Arama kurtarma çalışmalarına katkı sağlayabilecek maden işçileri gibi sivil olanaklar harekete geçirilmekte çok geç kalınmıştır.

Afet yönetiminde ciddi bir koordinasyonsuzluk tüm deprem bölgelerinde gözlenmiş, arama kurtarma ekipleri doğru yönlendirilememiş, yardımlar ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılamamıştır. Barınma ve gıda konusunda insani kriz yaşanmıştır. Yaşanan kriz, tüm Türkiye’den yurttaşların dayanışma seferberliği sayesinde kısmen hafifletilse de deprem bölgelerinde yardımların dağıtılması konusunda da kaos yaşanmıştır.” Ulaşım konusundaki eksiklikler ve hatalara da dikkat çekilen raporun sonuç kısmında depremlerden 1275 kilometre demir yolu hattının etkilendiği belirtildi.:

"YENİ BİNALAR NEDEN ÇÖKTÜ?"

Betonarme yapılarda malzeme zafiyeti olduğuna vurgu yapılan raporda “80’li ve ’90’lı yıllarda, hatta 2000’li yılların başında yapılan binaların beton kalitesinin, tasarıma esas alan proje beton sınıfının altında olduğu ve bu durumun yaygın olduğu maalesef beklenen ve bilinen bir durumdur. Yine aynı tarihlerde inşaat demiri olarak düz demir kullanılmakta idi. Dolayısı ile bu yıllarda inşa edilmiş yapıların toptan göçmesi veya kullanılmayacak derecede ağır hasar almasında malzeme zafiyetlerinin önemli etkenlerden biri olduğunu söylemek mümkündür” denildi. Bununla birlikte hatta birkaç yıl önce yapılan bazı binaların da göçtüğü veya ağır hasar aldığı tespitlerinin altının çizildiği raporda bu konuya ilişkin şöyle denildi: “Yakın zamanda inşa edilmiş yapıların neden göçtüğünü veya ağır hasar aldığını tahmin etmek kolay değildir. Eğer bu yapılarda malzeme zafiyeti göçme nedenlerinden birisi olarak tespit edilirse yapı denetim sistemi çalışmamış demektir” Yaygın göçme görüntülerine göre, öncelikle zemin katın göçtüğü, ardından diğer katların sandviç şeklinde üst üste kapaklandığı anlaşıldığının altının çizildiği raporda bunun ana nedenlerinden birisi olarak zemin katlardaki ticari mekanlarda dolgu duvarların olmayışının olduğu dile getirildi. Raporda yan yana parsellerde yapılardan birinin yıkılması diğerlerinin ayakta kalmasının bu konuyla ilgili olduğu gibi zemin koşulları ve işçilikle de ilişkili olabileceği belirtildi.

 https://www.evrensel.net/haber/482517/imo-deprem-on-degerlendirme-raporu-onlemler-alinsaydi-deprem-afete-donusmeyecekti

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...