22 Ocak 2013 Salı

Bergama’dan tarihe son notlar




Özer AKDEMİR

Bergama’da bulunan Ovacık Altın Madeni’nin kapasite artırımı ile ilgili açılan davanın bilirkişi keşfine katılan, Av. Arif Ali Cangı, madene karşı açılan son dava ile tarihe bir not düşüldüğünü dile getirdi. Tarihe yüzlerce not düşülmüş olan Bergama altın madeni mücadelesindeki bu son notlar, onlarca yıldır süregelen hukuksuzlukların da son örneği oldu aynı zamanda. Bilirkişi keşfini atık barajının önünde bekleyen çevrecilerle siyanür barajına komşu Narlıca Köylüleri arasındaki diyaloglar ise Bergama Köylülerinin yaktığı ateşin, üzeri küllenmesine rağmen hala harlı olduğunu da ortaya koydu.

TARLALARIN ORTASINA SİYANÜR BARAJI

Madenin son sahibi Koza Altın Şirketi Ovacık’taki cevher bitmesine rağmen, buradaki tesisleri bir siyanürle altın ayrıştırma merkezi haline getirmek için kapasite artırımına gitti. Şirketin planı, yakın bölgelerde Kozak Yaylaları ve Havran Küçükdere’daki madenlerden çıkarttığı cevheri burada ayrıştırmaktı. Şirket bu hamle ile her madene ayrı ayrı siyanür tesisi kurma masrafından kurtulma, hem de o bölgelerde yükselen tepkileri bir ölçüde azaltma amacını güdüyordu. Kapasite arttırımı kararı ile Ovacık madenini hemen yanına, verimli tarım arazilerinin ortasına ikinci bir atık barajı konduruldu. Daha doğrusu madenin açık ocağından çıkarılıp bu alana yığılan pasalar bir iki teknik düzenleme ile atık barajı haline getirildi. Önceki gün bilirkişi keşfinde EGEÇEP Derneğini temsilen yer alan Av. Arif Ali Cangı bu durumu dikkat çekerek, pasalardan yapılan barajın yönetmeliklere aykırı olduğuna dikkat çekti.

BU SORULAR YANIT BULACAK MI?

Cangı’nın dikkat çektiği ve tutanağa geçirttiği diğer noktalar şunlar oldu;
• Bölge birinci derece deprem kuşağında. Pasalarla yapılan siyanür barajı bir depremde ne olacak?
• Proje yapılırken tarım alanlarının ortasındaki bu tesisin bölge tarımına, Kozak’taki fıstık çamlarına etkisi araştırıldı mı?
• Barajın oluşturması gereken sağlık koruma bandı oluşturuldu mu?
• Yönetmelik bu tür tehlikeli atık deplarının yerleşim birimine en az 1 kilometre uzaklıkta olması gerektiğine hükmederken, barajın Ovacık köyüne 200-300 metre uzaklıkta olması, Narlıca’ya 400 merte mesafede bulunması bu duruma aykırı değil mi?

NARLICA’DAKİ ATEŞ SÖNMEDİ


Cangı’nın keşif sırasında itiraz ettiği noktalardan birisi de davacı konumda olan EGEÇEP üyelerinin keşfe alınmaması ve adeta keşfin bir altın madeni şovuna dönüştürülmesi idi.Atık barajına giden yol yerine madenin tesislerinin olduğu kapıdan giriş yapıldığının, buranın da bilirkişileri etkilemeye dönük adeta bir şov merkezi gibi düzenlendiğini belirten Cangı her iki itirazını da tutanaklara, biraz zorla da olma geçirttiğini dile getirdi. Cangı, mahkeme heyetinin yukarıdaki iki konudaki tutumları nedeniyle tarafsızlık ilkesini ihlal ettiklerini söyledi.

Keşfe alınmadıkları için atık barajının önündeki yolda bekleyen İzmir’den gelen çevrecileri görüp araçlarını durduran 3 Narlıca köylüsü, bu olaydan haberdar edilmedikleri için sitem ettiler. Yıllar önce yapılan eylemlere aktif bir şekilde katıldığını belirten Hüseyin Andaç, “Haberimiz olsaydı köyü buraya yığardık. Biz çok mücadele ettik ama buraları mahvettiler. Yinede köylerimizin büyük çoğunluğu madene karşı. Bugün desek yine yollara düşerler” dedi. Köy azası Selahattin Çokal ise madenden sonra özellikle kanserlerin arttığını, yetkililerden kimsenin bununla illi bir incleme yapmadığını söyledi. Köylüler, bir dahaki eyleme mutlaka kendilerinin de çağrılmasını ve haber verilmesini isteyerek gruba veda ettiler.

BAKIN KİMLER MADENCİ OLMUŞ!?

Madenin kapasite artırımına karşı TMMOB’a bağlı bazı odalar, EGEÇEP ve Ekoloji Kolektifleri Derneği tarafından ÇED Daire Başkanlığı aleyhine açılan davaya bakanlık yanında müdahil olanların kimliği tarihe düşülecek ilginç notlar arasında. Altıncı şirketin ve içerisinde yer aldığı örgütlerin yanı sıra Bakanlığın yanında davaya müdahil olan kurumlar arasında en dikkat çekenler Kozak yaylasındaki Köylerin muhtarları oldu. Kozak’ın alıntı üstüne getiren madenci şirkete karşı çıkışı bir süre sonra bırakan 16 köyün muhtarı şimdi madencilerle birlikte, açılan davaya müdahil olmuş durumdalar. Şirketin, gerek yörede yaptığı fıstık fabrikası, süt kooperatifi, turizm yatırımı gibi ticari faaliyetler, gerek Kozak’tan cevherin taşınması için kurdurduğu kamyon kooperatifine bu köylerin ortak edilmesi gibi yöntemlerle bu köy muhtarlarını yanlarına çektiği dile getiriliyor. Madenin yanında davaya katılanların arasında en dikkat çekenlerden birisi de madende örgütlü olan Türkiye Maden İş sendikası oldu.

(Bergama/EVRENSEL)
 http://www.evrensel.net/news.php?id=47173
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=527140913986932&set=a.213035068730853.58717.123575381010156&type=1&theater
http://www.yarimada.org/tema-urlada-bergamadaydi-ozer-akdemir-yazdi-2.html 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...