23 Temmuz 2013 Salı

Köylünün yaşamı, madencinin psikolojisi bozuldu!



Özer Akdemir
Efemçukuru ve Kavacık köylüleri topraklarında 2 yıldır altın madeni çıkaran Kanadalı şirketin bir yetkilisi ile görüşebilmek için madenin kapısında saatlerce bekledi. Robokop giysili jandarmalarca maden tesislerine girişi engellenen köylülerin görüşme taleplerine maden yetkilileri jandarma astsubayı ile yanıt gönderdi: Psikolojimiz bozuldu. Bu ortamda görüşecek bir şey yok!
KÖYLÜLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEKTEN VAZGEÇSİNLER
Kavacık köyünden araçlarla yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki maden tesislerine giden köylüler altın madeninin tabelasının bulunduğu yere kadar davul çalıp, alkışlarla yürüdüler. Ellerinde “Afrika’yı bitirdiniz, Uşak’ı zehirlediniz, İzmir’i yedirtmeyiz”, “Efemçukuru Kavacık kardeştir, bunu bozan kalleştir”, “Yaşam altından daha değerlidir” yazılı dövizler ile yürüyen köylülere İzmir’den gelen EGEÇEP ve Gülder üyeleri de destek verdi. Yürüyüşe şimdiye kadar yapılan eylemlere destek vermeyen Efemçukuru köyü muhtarı Mustafa Özdemir’in ve köyden gençlerin de katılımı dikkat çekti. Madenin tabelası önünde, eylemi izleyen tek televizyon olan Hayat Tv, kamerasına konuşan Kavacık Köyü muhtarı Şinasi Köse, maden nedeniyle derelerin kuruduğunu, ürünlerinde büyük bir azalma meydana geldiğini söylerken, madenin köylüleri birbirine düşürmek istediğini dile getirdi.
2B ARAZİLERİNİ MADENCİLER Mİ KAPATTI
Efemçukuru Köyü Muhtarı Özdemir de, madenin köylüleri ayrıştırmasından yakınırken, 2B kapsamına alınan köy arazileri ile ilgili de çarpıcı bir iddia ortaya attı. Milli Emlakın 2 B kapsamına alınan 150’nin üzerinde ayrı parsel ile ilgili sadece 53 parseli köylülerin alımına açtığını belirten Özdemir, kalan diğer parsellerin madenin alması için bloke edildiği görüşünde. Muhtar köylülerin alımına açılan 53 parselin de madene uzak olduğunu aktardı.
GEZİ RUHU EFEMÇUKURUNDA
Bu kısa açıklamanın ardından jandarmalar tarafından korunan maden işletmelerinin giriş kapısına giden köylüler madenden bir yetkili ile görüşmek ve sorunlarını ona söylemek istediler. Jandarmanın köylülerin geçişine izin vermemesi köylülerce tepki ile karşılandı. Jandarma yüzbaşısının “ Burası onların evi. İstemiyorlarsa giremezsiniz” sözlerine köylüler “Burası bizim topraklarımız. Kanadalıları değil bizi korumanız lazım” diye tepki gösterdiler. Zaman zaman jandarma ile gergin anlar yaşayan köylülerin görüşme talebine jandarma astsubayla yanıt gönderen maden yetkilileri “Bu ortamda görüşemeyiz, psikolojimiz bozuldu” dediler. Köylü gençlerin kararlı tutumlarına yaşları daha ileri olan bazı köylüler “20 kişiyle ne yapabiliriz” diye karşı çıkarken, gençlerin Gezi Parkı olaylarını kastederek, “20 kişi dünyayı ayağa kaldırdı, biz de kaldırırız” demeleri dikkat çekti. Köylü gençlerin madenin giriş yolunu kapatarak protestolarına devam etmeleri üzerine, tesislerin içinde konuşlandığı anlaşılan robokop giysili ve biber gazı tüpleri olan jandarmalar ileri çıktılar. Köy muhtarı maden yetkililerinin ofislerinde görüşme talebini reddederken, köylüler “Biz insanca görüşmek istedik, reddettiler. Burası bizim topraklarımız. Bir dahakine daha güçlü geleceğiz” diyerek madenden ayrıldılar.

DEVLET KAPATMIYOR BARİ ÖNLEM ALSINLAR
Geçtiğimiz yıl Kasım ayında derelerindeki balık ve kurbağaların ölmesinin ardından, bu derelerden su içen 55 keçi ve bir atın da ölümü üzerine altın madenine yürüyen Kavacık köylüleri madenin kapatılmasını, ölümlerin sorumlularının cezalandırılmasını istemişlerdi. Aradan bir yıl geçmeden Kavacık köylüleri komşu Efemçukurlularla birlikte yine madenin önündeydiler. Topraklarını, sularını zehirleyen, balık ve geçimlik hayvanlarını öldüren altın madeninin devlet tarafından kapatılacağı umudunu yitirdiği gözlenen köylülerin bu son eylemdeki talepleri de farklıydı; “Maden arıtmaları çalıştırsın, köylüleri birbirine düşürme politikasından vazgeçsin, bir de muhtarı bile biz belirleriz anlayışını terk etsin”.
Köylüler, madende çalışan köylülerinin şirket yetkilileri tarafından işten çıkarılma şantajı ile kendilerine karşı kışkırtıldığını söylüyorlar. Daha madende işe başlarken köylülere işten çıkış dilekçesi imzalatıldığını, herhangi bir durumda bu dilekçe ile işlerine son verildiği de köylülerce dillendirilen iddialar arasında. (İzmir/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...